Soya Fasulyesi Yetiştiriciliği ve Üretimi

Soya Fasulyesi Yetiştiriciliği ve Üretimi

Soya bitkisi, bir baklagil bitkisi olup kökeninin Çin ve Kore gibi Uzakdoğu ülkelerine dayandığı bilinmektedir. Soya, 4 bin yıl kadar geçmişe uzanan tarihi ile bulunduğu alanlarda yaşayan insanlar için en önemli besin ve ticari kaynak olarak görülmüştür. Hatta o dönemlerde soya yetişen bölgelerde yaşamlarını sürdüren Çinliler soyayı; Harika Bitki, Kutsal Bitki, Tanrı Bitkisi, Üreyen Altın, Sarı Mücevher ve Doğu’nun Kemiksiz Eti gibi birçok değişken isimle anarak, soyaya verdikleri değeri ortaya çıkarmışlardır.

 

Bilimsel Adı : Glycine max

 

Günümüz soya üretim miktarlarına bakıldığında 170-180 milyon ton seviyesine ulaşan dünya soya üretimindeki en büyük pay %50 oran ile Amerika Birleşik Devletleri’nindir. Bu ülkeyi Brezilya, Arjantin ve Çin  takip etmektedir. Türkiye’ye ise soya bitkisi ilk kez 1930’lu yıllarda girmiş ve uzun bir süre boyunca yalnızca Karadeniz Bölgesi’nde yetiştiriciliği ve üretimi yapılmıştır.

Dünya besin ihtiyacını karşılayan en önemli 5-6 üründen birisi olan soyanın, yağının ayrılmasının ardından elde edilen unu ya da küspesi besleyicilik bakımından yüksek miktarda protein barındırmaktadır. Besleyiciliğinin dışında soya bitkisi, toprağa azot kazandırarak, soya ekiminin ardından ekilecek başka bir üründen elde edilecek verimi arttırır ve gübre ekonomisi yapılmasına olanak tanır. Ayrıca soya bitkisi ekim nöbeti için de rahatlıkla tercih edilebilecek bitkiler arasında yer almaktadır.

 

 

Soya Fasulyesi
Soya Fasulyesi

 

 

 

İklim İstekleri

Soya, iklim istekleri yönünden geniş bir yelpazeye sahip, oldukça farklı yapılardaki çeşitleriyle dünyanın birçok yerinde sağlıklı şekilde yetişebilen bir bitkidir. Yetiştiricilik yapılacak alanlarda Mayıs-Eylül dönemindeki ortalama hava sıcaklıklarının 25°C seviyelerinde seyretmesi istenmektedir. Sıcaklıkların 18°C’nin altına düşmesi ya da 40°C’nin üzerinde çıkması bitki sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir.

Soya bitkisinin sağlıklı gelişebilmesi için ihtiyaç duyduğu su miktarı ise yetişme dönemi süresinde 550-600 mm civarındadır. Bu sebeple, Karadeniz bölgesinde yetiştiricilikte sulamaya ihtiyaç duyulmazken diğer bölgelerde üreticilik yapılırken bitkinin ihtiyacını karşılayabilecek şekilde bir sulama yapmak gerekmektedir. Soya bitkisi sıcaklığın düşük olduğu topraklarda geç çimlenmektedir. Bu sebeple ekime başlamak için, toprak sıcaklığının yükselişe geçtiği Nisan ayı sonlarına dek beklemek sağlıklı çıkışlar elde etmek açısından önemlidir.

 

Toprak İstekleri

Soya, kum oranı çok yüksek olan topraklar haricindeki birçok farklı toprakta rahatlıkla yetiştirilebilir. Yetiştiricilik için en uygun görülen toprak tipi ise kumlu-killi topraklardır. Durgun suyun uzun süre boyunca tahliye edilememesi nedeniyle sıkışık hale gelen topraklar ise bitki için pek uygun değildir. Aynı şekilde tuzlu ve çorak topraklarda soya kalitesinde kayda değer düşüşlere yol açmaktadır. Soya bitkisi çorak koşullara arpa ve buğdaya göre dayanıksız olsa da mısıra nazaran daha dayanıklıdır.

Toprağın asitlik – bazlık dengesi soya için büyük önem arz etmektedir. Genel anlamda nötr seviyelerdeki (pH: 6.0 – 6.5) toprak asitliği soya için uygun şartları karşılamaktadır. Soya bitkisinin ağır asitli topraklarda iyi gelişme gösteremeyeceği bilinmeli ve gübreleme konularında asitli yapıdaki gübreler toprağa verilmemelidir. Genel anlamda bakılacak olursa, mısır üreticiliği için uygun görülen iklim ve toprak koşullarının soya üreticiliğinde de geçerli olduğu yorumu yapılabilmektedir.

 

Toprak Hazırlığı

Üretimi yapılacak arazilerde toprak, sonbahar döneminde 20-25 cm derinlikten pulluk ile sürülür. Burada toprağı derin işlemenin nedeni bazı fungal hastalıkların görülme olasılığının toprağı bu şekilde havalandırma ile azalmasıdır. Çünkü fungal hastalıkların nemli alanlarda görülme ve gelişme ihtimali daha yüksektir. Şubat ayına gelindiğinde, yağışların ardından çıkış gösteren yabancı otlar için kültivatör veya diskaro ile yok edilmelidir. Nisan ayının sonlarına doğru gelindiğinde ise tava gelen toprak diskaro ile birkaç kez yüzeysel olarak bir kez daha sürülür. Farklı dönemlerde yapılan sürümler arasında gübreleme yapılır. Ardından toprağı sıkıştırmak ve nem kaybını azaltmak amacıyla tapan çekilir. Böylece tarla ekime hazır hale getirilir.

 

 

Soya Fasulyesi

 

 

 

Soya Fasulyesi Ekimi

Tohumların ekimi mibzer kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Ekim için geç kalındığı taktirde dekara 8-10 kg, vaktinde gerçekleştirilen ekimlerde ise 7-8 kg tohumluk kullanılır. Ancak bu oranlarda tohum boyutları da etkilidir ve büyük tohumların ekim oranı doğal olarak daha yüksektir. Diğer bir hesaplama ile ise zamanında yapılan ekimlerde metrekareye 35-40 tohum, geç kalınan ekimlerde ise 45-50 tohum kullanılması gerekmektedir.

Tohumlukların minimum %75-80’inde çimlenme gözlenebilmesi için tohumların karışık olmaması, hastalıktan ari olması, görüntü itibariyle parlak ve kusursuz olması gerekmektedir. Görünüşü buruşuk olan, çatlak ve yeşil kalmış, olgunlaşamamış tohumlar ekim işlemlerinde tercih edilmemelidir.

Mekanizasyon koşullarının yetersiz olduğu hallerde sıra arası 60 cm, sıra üzeri ise birincil üründe 5 cm ve ikinci üründe 3-4 cm seviyelerinde olmalıdır. Ekim için geç kalınan durumlarda ise sıra üzeri daha sık olarak da ekim yapılabilir.

Ekim yapılacak toprağın tava gelmiş olması ve ekimin toprağa mibzerle 3-4 cm derinlikte yapılması gerekmektedir.

 

Soya Fasulyesi Hasadı

Hasat işlemleri yaprakların sararıp dökülmesinden 4-5 gün kadar sonra başlamalı ve başlangıcın ardından kısa bir süre içerisinde tamamlanmalıdır. Ekim dönemine ve ekilen çeşitlerin erkenci ya da geçci çeşit oluşuna göre değişkenlik gösteren hasat dönemi genel itibariyle Eylül – Ekim aylarına isabet etmektedir. Bu dönemde hasat için uygun olan tane rutubeti %13-14 seviyelerinde olmalıdır. Bu oranın yükseldiği durumlarda hasat esnasında tohumlar zarar görebilir, aksi durumlarda ise taneler dökülebilir ya da çatlayabilir.

Hasat işlemleri biçerdöver aracılığıyla yapılmaktadır. Makinenin biçim yüksekliği alt baklaları da hasat edebilecek seviyeye sabitlenmelidir. Arazideki ürün miktarı yoğun ve sık ise biçerdöverin tıkanmasını ve tohumların zarar görmesini engellemek amacıyla biçerdöverin hızı düşürülmelidir.

 

Soya Fasulyesinin Depolanması

Hasat edilen  fasulyeler depo edilecek ise tohumların kızarmasını ve bozulmasını engellemek amacıyla depo sıcaklığının 20-22 º C’ den daha düşük, depodaki havanın nispi neminin de %60’ dan az olması istenmektedir. Kurutmaya bırakılan ya da depolanan ürünün yığın kalınlığı 30-40 cm seviyelerini geçmemeli ürünler aralıklı zamanlarla karıştırılmalıdır. Tohum neminin %13-14 oranının üzerine çıkması ile kızışmanın ve böceklenmenin artacağı göz önüne alınarak, ürünün sağlıklı bir şekilde kurutulmasının haricinde depo ısısı ve nem oranı da göz ardı edilmemelidir.

 

 

Soya Fasulyesi
Soya Fasulyesi

 

 

 

 

 

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Maltepe Escort alanya Escort atasehir Escort istanbul escort manavgat Escort